Blog

sızı

bir bıçakla büyümeyi öğrendim,
içimden kanayacak kadar içtim biraz,
gözlerini kısma,
kanımda dolaşan senin izlerin.

ben gri bakan bütün göğü gözlerinin hatırına bağışladım,
sen de affet yağmurları,
mazgalların yüreği yangın yeri.

mirfanK’15

Blog

borç

hatırlamaya doymayan biz,
ne çok şey borçluyuz yıldızlara.

şimdi adının mevsimi,
duvarlarda çoktan bitmiştir içli sesim,
bir bir yankı topluyorum,
-söylemişim, dinlememişim-

denizler, ırmaklar o kadar güzel ki bu mevsim;
musluklardan çamur akıyor,
saçların kumlu,
ellerin kirli kalsa ne olur?

ben adını her gece temize çekiyorum.

mirfanK’15

Blog

yağıyor

-iki dirhem bir irfan-

güneş yok artık,
çıplak ayaklı güzeli unut ankara.
mazgallara koşan
bir düş bağışlıyorum sana,
ayaklarını iyi ezberle ama
kaçıyor o
ardına bakmadan
gök yağınca

kaçıyor o,
ardına bakmadan,
gök
yağınca.

mirfanK’13
Blog

sadece

-iki dirhem bir irfan-

saçları tel tel kısalırken
gülmemiş gözlerinde
aynı hüznü gördüm
yine.

o gece gözleri yüzünden uyuyamadım.

o sabah camda titreyen,
koynunda uyuma hevesinde
canı yanan bir yağmurdu
-sadece.

mirfanK’13