Blog

Veda

İlk “merhaba” kadar akılda kalıcı
İlk tokalaşmadaki kadar sıcaktır.
Gelişin bir kokusu varsa eğer
                                               Veda’nın tadı acıdır.

Her söylendiğinde yeni bir başlangıcı müjdeler belki…
Hiç yaşanır mı hayat “belki” diye?

Belki…

Hiç gelmedin sen akşamın karanlığıyla. Geldiğin, gelmeyi düşündüğün yerlerde yaşayanlardan değildim ben. Uzak, uzak olduğu kadar eğreti bir duruş sergiledim hayatının raylarına. Yolundan çıkar belki mutluluk trenin. Belkiler ile yaşanır hayat. Keşkelerin koynunda uyutulan bembeyaz düşler gibi habersiz yenir yalanlar. Bilirim.

Git.

O kadar derin işledi ki gidişin yüreğime. Yaşadığım her gidişte hala sana el sallıyorum. Gözümdeki her yaşı gördün muhakkak. Ama bu gidişinde saklanmış gözyaşlarımla ağladım. Her yaşımın tadını bilirsin. Tuz buz olurdun ya ben ağlarken. İyi ki görmüyorsun bu yaşlarımı. Acı, acıtıyor. Kan görmeyeceksin bir daha emin ol.

Gittim.

Yutkuynamıyorum ki. Boğazımda düğümleniyor her sözüm. Derin bir kuyu artık yüreğim bazen merak edip taşı yuvarlıyorum içerime; ne de olsa sen yoksun çarpsın en dibine de yerimi bileyim diye. Ses yok. Tıpkı her gece başımı yastığıma koyduğumda “gel” haykırışlarımın sonunda olmadığı gibi. Ses yok!

Gittin.

Onlar gülmeyi hakettiler şüphesiz
Birlikte ama.
Ağlarken birisi
Omuz olmalıydı diğeri
Hangisi
Neden
Gitti bilinmiyor
Şimdi bir el-veda
Diğeri boş.

Gittiler.

mirfanK’10
[Üçbeşsekizbindokuzyüzseksenyedi]
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir